Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
Al, ateş yakmak için bunu kullan! | Here, use this to make a fire |
Bazı mobilyaları kırıp bir ateş yakmak isterim. | I'd like to break up some furniture and make a fire. |
Bir ateş yakarım Chinook bizi sıcak tutar | I'll make a fire, and Chinook can keep us warm. |
Anne yemeği hazırlar, Büyükbaba bir ateş yakar ve saati kurar. | Mummy prepares dinner, gramps makes a fire and winds the clock. |
Dışarıda ateş yaktım. | I've made a fire out there. |